ANAKARTLAR
Bir
mikrobilgisayarda, mikroişlemcinin, girdi/çıktı sinyallerini çevre birimlerine
aktaran elektronik devrelerin, ve bellek çiplerinin bulunduğu karta, anakart denir. Anakartın üzerinde
standart iğne bağlaçları olan taşıyıcılar bulunur. Daha sonra mikroişlemciler
ve bellek çipleri bu taşıyıcıların üzerine yerleştirilir. Anakart bilgisayarın
birbirinden ayırt edilmelerinde temel unsurlardan biridir. Bu kartın üzerine
sonradan birçok kart eklenebilir. Bu tip mimariye sahip bilgisayarların
mimarilerine açık mimariler denir. Açık olmayan mimariler de ise bilgisayar
imalat esnasında hangi ünitelerde donatılmış ise, onlarla yetinmek zorunda
kalırız. Bugün bazı cep bilgisayarları dışında kullandığımız tüm mikrobilgisayarlar
açık mimarilere sahiptir.
Aslına bakarsanız anakartlar, hareket eden ya da
çalıştığını hissettiren pek bir parçaya sahip olmadığı için, kullanıcılar
açısından yalnızca sistemlerinin temelini oluşturan ve anlaşılması, ayarlanması
zor bir parça olarak görülür. Bilgisayar dünyasında pek çok fark edilmeyen
yanlışta olduğu gibi anakart seçiminde de hatalar yapılıyor. Arkadaş veya
çevrenin “bu iyi bir kart”, “en hızlısı bu...”, gibi duyumlarla anakart
alınıyor. Oysa anakart alınıp satılmasında pek çok kıstas olduğu gibi
performans ve öngörüler, anakart seçiminde kullanılacak olan en son kıstaslar
olmalıdır.
O
halde anakart seçiminde kullanılması gereken kıstas, sizin kuracağınız
bilgisayarı hangi amaç ve ne için kullanacağınız gerçeğinden başka bir şey
değildir.
Türkiye’de
işyerlerinden, son kullanıcılara, bir network içinde kullanılacak
terminallerden, grafik iş istasyonlarına kadar pek çok farklı iş için kurulmuş
sistemde aynı tip anakartlar kullanılıyor. Üstelik yüksek performansından söz
edildiği için satılmakta olan pek çok anakart var. Hiç bir anakart arasında,
farklı çipsetli olanlar ve özel tasarımlar hariç, %1’lik bir oranı geçerek
performans farkı olmaz. BX tabanlı anakartlarda, 100 Mhz’lik veri yolu ve 450
Mhz’lik bir PII kullanırsak, bu anakartlardan en yavaşı (!) 32 bit uzunluğundaki
segmentleri tampon bellekten kopyalama işleminde hafızaya saniyede 2270 MB
aktarır. En hızlısı ise 2290 MB. Bu % 0.8‘lik bir performansı farkı demektir.
Üstelik şalterlerini saniyede yüz milyonlarca kez açıp kapayan bir sistemde bu farkı hissetmeniz imkansızdır.
Anakartınızın performansını ve sisteminizin performansını en çok etkileyen
unsur, disk ve veri yolu performansınızdır. Çok istisnai durumlar haricinde bu
farka % 1.5’u geçmez. O halde dikkat edilmesi gereken şey ne olacaktır?
Öncelikle
anakartlar farklı amaçlar için üretilmiş olabilirler. Örneğin Türkiye’de server
olarak kullanılmak üzere çift işlemcili Celeron kullanan yerler bulunmaktadır.
Oysa, ne Celeron ne de o zamanlar Celeron’ların kullanılmasını mümkün kılan LX
çipsetli anakartlar iki adet işlemciyi bir arada çalıştırmak adına
yapılmamıştı. Bir işlemcinin ön hafızasından diğerine bir bilgi giderken
muhtemelen bir senkron bozukluğu, problemlere neden olacak ve sistem ya duracak
ya da şans eseri bilgiler kaydedilip, sistem tekrar başlatılabilecektir.
Pek
çok anakart hem güvenilirlik hem de kullanılacağı işler itibariyle farklı
olarak dizayn edilip, test edilir. Örneğin Intel’in çift işlemciyle ve iş
istasyonu olarak kullanılması için tasarladığı anakartlarda 5X kuralına uyulur.
Yani sistemler %99,99999 (Virgülden sonra beş hane=5X) oranında güvenilir olmak
zorundadır. Yani eğer paranız yetse ve 10,000,000 (10 milyon) adet anakart alsanız yalnızca
biri çalışırken bir senkron hatası yapma ya da diske erişim konusunda sorunlar
çıkarma olasılığına göz yumulabilir. Eğer bir web server kuracaksanız ve yine
bu tür bir server anakartı aldığınız takdirde disk işlemleri ve hafıza konusunda
bu rakamlar daha da hassas hale gelir.
Bazı
sistem üreticisi firmalar kendi anakartlarını üretirler. Örneğin sistem
üreticileri (HP, Compaq, vb. gibi) makinelerine o kadar çok güvenir ki kendi
anakartından dolayı bir sorun olmayacağı savından yola çıkarak sistemlerine
“reset” tuşunu koymaz.
Bu
ürünü seçerken kullanabileceğiniz diğer bir kıstas da gelecekte neler olacağı
ve hangi tip anakartların ortaya çıkacağı gerçeğidir. Ya nispetten ucuz bir
kart almak için bilinçli bir seçim yaparsınız ya da biraz daha bekler ve yepyeni
bir teknoloji için ne kadar verebileceğinizi hesaplarsınız. O zaman ucuz bir
anakart seçtiyseniz, yakında gelecek olan anakart ailesinin özelliklerinden en
fazlasını destekleyen ya da yakın özelliklere sahip anakart gözdeniz olur.
Anakartlar,
kullanım amaçlarına ve ağırlıklı olarak kullanılacağı görevlere göre seçmek ya da geleceği düşünmek
bir anakart alırken en doğru kıstas olacaktır. Diğer önemli ve dikkat edile
bilebilecek unsurlar, yanında verilebilecek yazılımlar, ne kadar fazla
teknolojiye destek verdiği ve BIOS özellikleri diyebiliriz.
Doğru
anakart seçimi doğru bir bakış açısına bağlıdır. Fakat, en önemli husus,
performansın o kadar da önemli bir kıstas olmadığıdır. Güvenilirlik,
teknolojilere verilen desteğin, paranızın karşılığında aldığınız yazılım ve
ayar olanaklarının çeşitliliği bu tip bir ürün için en önemli satın alma
kıstaslarıdır.
ANAKARTLAR VE
BİLMEDİĞİMİZ YÖNLERİ
Üzerinde
binlerce küçük bakır yol bulunan bu dünya, pek çok detaylı işin yerine
getirilmesinden sorumludur. Üzerinde bir saniye içinde milyarlarca elektrik
sinyali bir yerden bir yere taşınır ve son derece karmaşık işler, son derece
basit mekanizmaların defalarca çalıştırılmasıyla elde edilir.
Temelde
anakartlar, bir çok çipten ve ASIC ‘ten (Application Spcific İntegradet
Curcuit-Belli Bir İşlem İçin Özelleştirilmiş İşlemci) oluşur. Anakart üzerinde
her sinyal gidip gelişinde bu ASIC ‘ler görev alır ve hafıza adreslerinden
genişleme yuvalarının çalışma prensiplerine kadar pek çok şeyi düzenlerler.
Fakat her farklı işlem için özelleştirilmiş olan bu işlemciler daha sonra
birleştirilmiş ve birkaç adet temel işlemciye dönüşmüştür. İşte bu tarihten
itibaren de birbirine sıkı sıkıya bağlı bu işlemci ailelerine “çipset”
denmekte. Değişik çipsetlerle birlikte, kullanılabileceğimiz işlemci tipi,
hafıza ve pek çok çevre birimi de değişebilir. Örneğin son zamanlarda üretilen
BX tabanlı anakartlar artık Celeron işlemcilere destek vermiyor. Bir çevirici
ile birlikte bile Celeron işlemcileri bu anakartlar da kullanamıyorsunuz.
Anakartlar
da yer alan diğer bir bileşen de saat üretici çiptir. Çipsetin belli bir saat
hızında çalışmasını sağlar ve oldukça önemli bir bileşendir. Bu çip,
senkronizasyon işleminden, hafıza çiplerinden ve genişletme yuvalarında gelen sinyallerin
uygun sırayla işlemciye ulaştırılmalarını sağlar. Bunun tam tersi olarak da
işlemciden gelen sinyalleri belli bir oran da parçalara bölme görevini
üstlenir.
Üstelik
anakartlar artık kendi veri yollarının üzerinde disk kontrolörleri de
barındırıyorlar. Bu özel bir yazılım ve bu özel yazılım tutulduğu yine özel bir
parçada gizlidir. Anakart denen bileşeni tanımlarken, unuttuğumuz kısmı aslında
anakartın da bir yazılım tarafından yönetildiğidir. Yani anakart aslında bir
donanım; donanıma bağlı bir yazılımdır. Pek çok açıdan anakartın kalitesini bu
yazılım –ki bu yazılımın daha özel bir adı vardır : BIOS ve onun çipsetiyle kurduğu
ilişki belirler. Çipsetin fonksiyonlarını doğru ve verimli bir şekilde
kullanamayan bir BIOS, ya da hatalı kodlarla dolu bir BIOS, anakartın
kullanıldığı sistemin performansını ve güvenirliğini etkiler. Yaşadığımız
sistem çökmelerinin sebeplerinden bir kısmı, programların BIOS kurallarına
uygun olmayan adresleme yapmaya çalışması ya da BIOS ‘da yer alan gerçek hatalı
kodlardır. Şu halde üzerinde çalıştığı çipsetinin ona sunduğu özelliklere bağlı
olarak bir BIOS tüm sistemin efendisi konumundadır. POST denilen ve
sisteminizin açılmadan önce yapılan kontrol ve varolan donanımların
belirlenmesi işleminde BIOS tüm sistemin bileşenlerini tanımlar, onları adreslendirir,
nasıl çalışacaklarını saptar ve daha sonra kontrolü işlemciye geçirir. Bu
sırada ise BIOS ‘un alt rutinleri halen çalışmakta ve kimi hafıza işlemlerinin
nasıl yapılacağına karar vermektedir. BIOS ‘un değerini belirleyen diğer bir
konuda onun ne kadar fazla ve detaylı ayara izin vermesidir. Örneğin; Intel
gibi bazı anakart üreticileri karttaki ayarlarını son derece sade tutar ve son
şekilde kullanıcıların yanlış ayar yapmasına izin vermez. Anakart pek çok ayarı
uygun hale kendi ayarlar veya nasıl olması gerektiğine karar verebilir. Üstelik
tüm bunlar olurken siz arkanızı oturur ve yalnızca o siyah ekranı seyredersiniz.
ANAKART TEKNOLOJİLERİ
Çoğu
zaman bir bilgisayar satın alırken işlemciler, RAM miktarı ve sabit disk
kapasitesi göz önünde bulundurulur. Oysa
iş, kritik uygulamalarda anakartınızda önemli bir rol oynar. Örneğin küçük
yerel ağ server’ları yada iş istasyonu olarak kullanılacak olan her tür
sistemde, anakart kalitesi ve performansı size çok şey kazandırabileceği gibi
bir son kullanıcı için ileriye dönük olan anakartları seçmekte oldukça
önemlidir. Bir çok anakart özelliği zamanla önem kazanır.
Her
anakart düşünüldüğü kadar iyi olmadığı gibi kimi görev kritik uygulamalarda
oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Performans, kullanışlılık, güvenirlilik ve
uyum, anakart alırken göz önünde bulundurulması gereken önemli kıstaslardır.
BİR ANAKARTIN BİLEŞENLERİ
Bilgisayarınızın
temelini oluşturan anakartlar bir çok çipten ve ASIC’ ten (application specific
integrated circuit- uygulamaya özel işlemci) oluşan bir yapıya sahiptir.
Anakartlar, işlemciler hafızanıza erişirken, genişletme yuvalarınızdaki
kartlardan bilgileri taşıyan veri yollarını yönetirken ve donanımınızın
kullanılabilmesi için gerekli adresleri ayarlarken büyük roller oynar. Bu
sebeple anakartınızın her bileşeni önemli ve sağlıklı bir sistem için
kritiktir. İşlemcilerinizin verileri aldığı yolları kontrol eden ve
işlemcinizin bir anlamda efendisi olan kısım anakartınızın üzerindeki
çipsettir. Bu çipsetler kullanabileceğiniz işlemci hızını ve anakartınızın
performansını belirler. Güncel çipsetler olan BX, LX, EX ve SuperSoket7 tipi
anakartların çipsetleri farklı işlemcilere destek verir. Bu kurala aykırı
anakartlar var olmakla beraber, sisteminizin sağlıklı çalışması için muhakkak
birbiriyle uyumlu işlemci ve çipsetini kullanmalısınız.
Bir
anakart büyük ihtimalle bir bilgisayarı oluşturan en önemli parçadır. İşlemci,
hafıza ve genişletme yuvalarındaki diğer kartların arasındaki tüm veri akışını
sağlar. Üstelik günümüz anakartların bundan daha fazlasını yaparak, disk ve
depolama bileşenlerini kontrol eden IDE ve SCSI ara birimlerini yöneten
çipleride barındırıyorlar. Günümüzün hızlı donanımlarından anakartların
performans farklılıkları çok fazla hissedilmese bile, özellikle server, grafik
tabanlı iş uygulamaları, yüksek miktardaki
bilginin depo edilmesi ve yönetilmesini sağlayan veri tabanları için son
derece önemli bir bileşendir. Bu bileşen için seçebileceğimiz bir çok marka ve
model var. O halde yapacağınız şey, önce kendi ihtiyaçlarınızı belirlemek ve bu
ihtiyaçlar doğrultusunda ürün seçmek. Günümüz anakartları öncelikle hız ve
uyumluluk için tasarlanmakta. Fakat bazı anakartların farklı özellikler
barındırdığı da görülmektedir. Örneğin, BX tipi anakartlar içinde Totem,
üzerinde taşıdığı bir LET grubu ile anakartın çalışma statüsünü, o an yaptığı
işlemleri ve hata mesajlarını simgeleyebiliyordu. Bu özelliği öncelikle
güvenilirlik ve zamana ihtiyacı olan bir çok sistem yöneticisi için önemli bir
destek olarak kullanılabilirdi. Yine Asus PB2 ve Abit BH6 gibi kartlardaki çok yüksek hızlarda
çalışan işlemcilere verilen desteğin,
geleceğe dönük yatırım yapan
kullanıcılar için vazgeçilmez özellikler olacağını söyleyebiliriz. Aynı
kartlardan Abit BH6, AGP veri yolu saat hızıyla aynı hızda çalışarak inanılmaz
bir grafik performansı elde edebileceği fark edildi. Aynı durum kimi görüntü
kartları için stabil olmayan bir windows oluşturduğu için bu özelliğin bir
grafik sanatçısı için seçilebilir, fakat bir son kullanıcı için yeterince
güvenilir olmayacaktı. Acorp`un anakartı ise size elektrik kesilmelerinden
sonra sistemi tekrar reboot edip etmemesini sağlayan bir araya sahipti. Her
anakart farklı bir mimari ve farklı özellikler sunduğu için genel geçer anlamda
kullanıcıya gerekli olan özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebepten
dolayı farklı çipsetlerinde Kendinize bir anakart seçeceğiniz zaman, yüzeysel
manada performans değerleri yerine bu kategorilerde boy göstermiş anakartların
sizlere neler sunabileceğini araştırmalısınız. Bu konuda anakartları Türkiye`ye
getiren distribütör firmalara ve satıcılara önemli görevler düştüğünü
hatırlatmak isteriz. İster bir server için ister bir iş istasyonu olarak
kullanılmak üzere, ister yalnızca oyun
oynamak amacıyla alınmış olsun, bir anakarta verilen destek ve size sunduğu dokümantasyon hayati öneme
sahiptir. Bu sebeple bir anakart seçerken satıcıların ve distribütörlerin
başını ağrıtmanızı size ait bir hak olduğunu bilmelisiniz. Alacağınız anakartın
Web `de iyi bir sitesi olduğundan emin olunuz ve bunu Türkiye distribütöründen
öğreniniz. Zira bu, anakartınızın gerek BIOS, gerekse çipset driver`larını güncel
olarak alabileceğiniz tek yerdir.
ANAKART SÜRÜCÜLERİ VE
BİRLİKTE VERİLEN YAZILIMLAR
Anakartlardaki tüm transfer işlerini ve disk
yönetimlerini kontrol eden çipsetlerin, yazılımınız tarafından etkin bir
şekilde kullanılabilmesi için gerekli olan şey, o çipsete ait olan güncel
sürücülerin birlikte verilmiş olmasıdır. Bu yazılımlar öncelikle günümüz çipsetlerinde iki grupta
yoğunlaşıyor. Birincisi veri yollarının problemsiz ve etkin bir şekilde
çalışmasını sağlayan sürücü yazılımları, diğer grup ise çipsetlerinin disk
erişimi sırasında kullanacağı sürücü yazılımlarından oluşur. İşletim sisteminiz
her halükarda temel bir çipset sürücüsünü anakartınız için kullanacak olsa bile, anakart üreticinizin size sağlayacağı
sürücüler çok daha verimli ve güvenli çalışır. Anakart kutunuzun içinden
çıkacak bir disket grubu yada bir CD ile size gelecek olan bu sürücüler kimi
zaman, distribütör firmaların stoklarında çok uzun zaman beklemiş olan
anakartlar sebebiyle güncelliğini yitirmiş olabilir. Bu sebepten dolayı anakart
üreticinizin Internet üzerindeki ve distribütör firmanızın size vereceği destek
son derece önemlidir. Yapabileceğiniz diğer bir güncelleme ise BIOS `u güncellemesidir. Sisteminizin
donanımlarını kullanır hale getiren ve onların
işletim sistemi tarafından hatasız olarak kullanılmasını sağlayan BIOS
yazılımı anakartınızın üzerindeki bir tür kalıcı hafızada bulunur. Eğer sizin
anakartınızda bulunan BIOS `ta ,
FLASHBIOS tipinde çiplerde saklanıyor ise BIOS`unuzu güncellemeniz ve
önemli hız artışları sağlamanız
mümkündür. BIOS güncellemek için o anakart markasına ve kullandığınız modele
ait olan BIOS dosyası ve bunu BIOS`unuzu tutan hafıza çiplerine yazacak bir
programa ihtiyacınız vardır. Bu dosyalar ve programlar, anakart üreticisinin
Web sitesinden elde edebilirsiniz. Güncelleme sırasında ise azami dikkati
göstermeniz gereken noktalar vardır. Öncelikle sisteminizin içinde HIMEM.SYS,
EMM386.EXE gibi hafıza yöneten programlar bulunmamalıdır. Bu programlar, sistem
disketinizin başlangıç dosyalarında yer almamalı. Ayrıca bu sistem disketiyle
bilgisayarınız açmadan önce BIOS ayarlarından bazılarını kapatmalısınız. Bu
ayarlar BIOS’un, video hafızanızın sisteminizdeki hafızaya kopyalanarak daha
hızlı çalışmasını sağlayan ayarlardır. Bu ayarlara SHADOWING (gölgeleme) denir.
Bu ayarlar kapatıldıktan sonra bilgisayarınız açılmalıdır. Eski BIOS’un bir
kopyası muhafaza edilmeli ve çalışan programa yeni BIOS dosyası tanıtıldıktan
sonra sistem yeniden başlatılmalıdır. Anakartınız ile verilecek diğer bir
yazılım ise yardımcı programlardır. Bunlar, sisteminizin donanım kısmının ne
kadar sağlıklı çalıştığından tutun da bir network yönetim yazılımına kadar her
şey olabilir. Bu yazılımlarda özellikle sisteminizi gözlemleyen ve virüslere
karşı koruyanları tercih edin.
ANAKART YENİLEME
Şu
ana kadar bilgisayarınızın içinde kart, sabit disk floppy disket gibi parçaları değiştirmemiş iseniz, işe Anakart
ile başlamak doğru bir tercih olmayabilir. Anakart değiştirmek, dikkat ve
hassas çalışmayı gerektirir; bunu yaparken kişinin sakin olması gerekir. Oysa
ilk kez bilgisayarının iç organları ile karşı karşıya kalan ve nereden gelip nereye
gittiğini bilmediği telleri, kabloları tek tek sökmeye başlayan kişinin sakin
olması oldukça zordur.
Fakat bir
kez bilgisayarınızın içinde çalışmaya, parçalarını söküp yeniden takmaya
“alışırsanız,” bunun bir herhangi bir
hobi projesinden farklı olmadığını fark ederseniz, ve en önemlisi dikkatinizi
dağıtmadığınız zaman 25-30 parçalık bir aygıtı dağıtır ve birleştirirken hata yapmanızın kolay olmadığını görürseniz,
işin gerektirdiği rahatlığa kavuşmuş olursunuz. Gerisi ise, 25-30 şeyi söküp,
yeniden takmaktan ibarettir.
Unutmayın,
bir televizyon alıcısının içinde 12 binden fazla parça vardır; ve hepsi
sökülüp, takılır!
ANAKARTI DEĞİŞTİRMEDEN ÖNCE
Anakartı yenilemek, mevcut hafıza çiplerini ve
güç birimini çöpe atmak anlamına gelebilir; Anakartla birlikte CPU’ yu da
yenilemek zorunda kalabilirsiniz. Bu konularda karar vermeden önce, bilgisayarınızın
kasasına ne tür Anakart ve güç birimi sığabileceğini belirlemelisiniz.
Günümüzde İntel veya uyumlu çiplerle çalışan
anakartlar AT ve ATX diye iki ebatta imal ediliyor. LX ve BX gibi bir ad
verilen çipset donanımı farklı anakartlar genellikle ATX ölçüsünde olur. AT
masaüstü ve mini – tower(küçük kule) denilen kasalara yerleştirilirken, ATX
tipi kartlar ve ATX ölçüsündeki diğer kartlar mid – tower veya full – tower
boyundaki kasaları gerektirir. Anakartların ve dolayısıyla kasaların ebatları
alabilecekleri disk, disket ve kart sayısını da belirlediği için ihtiyaç
duydukları güç ve soğutma yeteneği de farklıdır. Bilgisayarın anakartı ve
kasası ne kadar büyürse, ihtiyacı olan güç biriminin Watt’ ı ve soğutma gücüde
o kadar artar.
Bazı çipsetler AGP denen ve sadece ekran kartı
alabilen yuvaya sahip olurlar. Bu yuva eski kasalarda, arka pencerelerden
birine dek gelmeyebilir. Bu durumda kasanın arkasında, metal kısmın kesilmesi
gerekebilir ki bunu tavsiye etmekte denemekte imkansız olabilir. Yine bazı
çipsetlerin sağladığı USB ve SCSI kapıları, kartın kenarında sabit fişler
olarak imal edilmiştir. Bu fişlerin karşılığı olan pencerelerin kasada
bulunması gerekir. Fakat eski AT kasalarında bu pencereler yoktur.
Dolayısıyla Anakart tipini belirlerken, önce
mevcut kasayı göz önünde tutmak zorundasınız. “Kasayı da değiştirebilirim!”
diyorsanız, büyük bir ihtimalle mevcut güç birimi yeni kasaya uymayacak ve
değiştirilmesi gerekecektir.
YENİ ANAKART NASIL TAKILIR
Anakart,
adı üstünde, her şeyin temeli olduğuna, yani yeni anakart eskisinin yerini
alacağına ve bilgisayardaki hemen her şey anakarta takılı olduğuna göre, her
şeyi sökmeniz ve mevcut anakartı yerinden çıkartmanız gerekir. Sonra yeni kartı
yerine oturtup; çıkarttığınız kablo ve parçaları yeni karta takarsınız.
Anakart
değişikliği, işi bilgisayar birleştirmek olan usta bir kişi için 10 dakikadan
fazla zaman almaz. Önce sabit diski yedekleyin. Önemli veri dosyalarını
disketlere, Zip diske veya teybe kaydedin ve şöyle devam edin:
1.)
Bilgisayarı kapatın ve kasayı çıkartın.
2.)
Bilgisayardaki kabloları sökün;
vücudunuzdaki statik elektriği boşaltın ve kartları çıkartın. Çıkarttığınız
kartları birbirinin üzerine yığmayın; metal bir zemine koymayın.
3.)
Güç birimlerinden anakarta giren çok
telli iki büyük fişi çıkartın.
4.)
Vücudunuzdaki statik elektriği yeniden
boşaltın ve yeni anakartı kutusundan çıkartın. Hafıza çiplerini takın.
5.)
Mevcut anakartı yerinden çıkartın.
Anakartı yerine bağlayan vidaları sökün.
6.) Yeni
kartın plastik ayaklarını takın. Kartın iyice yerleşmesini sağlayın. Anakart
iyice yerine oturunca, vidaları takarak, sabitleştirin. Plastik ayakların
oturup oturmamasına dikkat edin.
7.) Işıklı
gösterge, anahtar ve diğer telleri anakarttaki yerlerine takın. Anakartın
elektrik fişlerini yanlış takarsanız, anakartı yakarsınız.
8.) Çıkarttığınız
kartları yerlerine takın; yeni anakartınızda 8 ve 16 bit ve PCI yuvalarının sayısı
ve yerleri farklı olabilir.
9.) Sabit
disk ve floppy disket kablolarını yerlerine bağlayın. Eski anakartta I / O
kartına bağlı olan sabit diskler ve disketler şimdi doğruca anakart üzerindeki
IDE ve floppy yuvalarına bağlanabilirler.
10.) Ekran,
klavye ve mouse’ u bağlayın. Elektrik kablosunu takın ve bilgisayarı açın. BIOS
test sonuçlarını ve diğer mesajları görürsünüz. Her şey yolunda ise, bilgisayarın kasasını kapatabilirsiniz.
Yeni
bir işlemci veya daha fazla RAM’i kabul etmeyecek kadar çok kısıtlamalara sahip
bir anakartı olanların önlerinde tek bir seçenek bulunuyor: PC’nin temeli
anakart da yeni bir modelle değiştirilmelidir artık.
ANAKART TERFİSİ NE ZAMAN
MANTIKLIDIR?
Anakart
terfisine karar vermeden önce makul bir terfi bütçesini aşmamak için bu iş için harcayacağınız parayı
da hesaplayın (tüm yeni anakartlar SDRAM’e ihtiyaç duyarlar). Çok eski bir 1.2
Gbyte sabit disk veya S3 Virge ekran kartıyla Athlon veya PIII işlemcisine işkence
etmek bir işe yaramaz: Komple bir bilgisayar almak daha iyi bir seçim olacaktır
bu durumda.
Ayrıca
montaj işlemleri de bir hayli uzun sürecektir: Her şey tekrar sorunsuz olarak
çalışana kadar tüm bir gününüz heba olacaktır. Boş vaktiniz çoksa ne ala, yok
eğer saat ücretli olarak çalışıyor ve sizin için her dakika önemliyse komple
bir sistem almanın daha mantıklı olacağını göreceksiniz -tabii eğer bir saat
içinde komple bir sistem toplayacak kadar tecrübeli bir kullanıcıysanız o zaman
durum değişiyor.
ANAKARTI SÖKERKEN DİKKATLİ
OLUN
CD-
AUDIO KABLOSUNU UNUTMAYIN
Bilgisayar
kasasını vidaladıktan sonra en sık unutulan kablo CD/DVD sürücüsünden ses
kartına bağlanan ses kablosudur.
PC’niz
birdenbire müzik CD’lerini çalmamaya başlarsa, CD-Audio kablosunu bağlamayı
unutmuşsunuzdur, kasayı açıp kabloyu bağlayın. En kolay çözümlenecek
problemlerden biridir bu.
WINDOWS’U
YENİDEN KURMAK DAHA İYİ
BIOS,
açılışta CPU ve RAM’i doğru olarak gösteriyorsa BIOS’ tan sabit diski
tanıtabilir ve işletim sisteminizin bu köklü değişikliklere nasıl tepki
göstereceğini kontrol edebilirsiniz. Windows98 çoğunlukla sistem kaynaklarını
baştan yeniden bulacak ve birçok defa yeniden başladıktan sonra çalışabilir
durumda olacaktır.
Emin
olmak ve işinizi sağlama almak istiyorsanız veya sisteminiz kısmen de olsa
sorunsuz çalışmıyorsa tüm sistemi komple yeniden kurmalısınız.
KONU: ANAKARTLAR
KAYNAKLAR:
·
BİLGİSAYAR
ANSİKLOPEDİSİ
·
AÇIKLAMALI
BİLGİSAYAR VE INTERNET TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
·
PC
WORLD VE CHIP BİLGİSAYAR DERGİLERİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder