20 Ekim 2013 Pazar

GÜNÜMÜZ TELEKOMUNİKASYON ALTYAPISI ve B-ISDN

3.-GÜNÜMÜZ TELEKOMUNİKASYON ALTYAPISI ve B-ISDN
 
 
            Bugünün telekomunikasyon ağlarının herbiri spesifik hizmetler vermek üzere tasarlanmıştır. Bunun anlamı, herbir telekomunikasyon hizmeti için en az bir ağın olması ve bu ağların hedeflediği spesifik servisi sağlamak amacıyla tasarlanıp çalıştırıldıklarından dolayı, çoğunlukla başka amaçlar için kullanılmaya uygun olmamalarıdır. Örneğin, X.25 veri iletişimi ağları uçtan uca gecikme ve kayma değerlerinin kontrol edilememesi nedeniyle, gerçek zamanlı ses iletişimi için uygun değildirler. Ayrıca, bir ağ içinde, belli zamanlarda boş duran birtakım kaynaklar da başka amaçlar için kullanılamamaktadır. (Örneğin, varolan telefon ağlarının TV yayını için uygun olmamaları sebebiyle günün geç saatlerinde ses iletim ihtiyacının düşük olmasına rağmen, kablolu TV yayını için kullanılamaması.)
Sonuçta birbirinden bağımsız ve farklı birçok iletişim ağı ortaya çıkmış ve bu durum, ağların kullanım esnekliğini ve etkinliğini düşürmüştür. Buna paralel olarak da bu tür ağların tasarım, bakım, üretim maliyetleri de yükselmiştir. Bu ağlara örnek verecek olursak :
·       Düşük hızlarda (300 kb/sn) bilgi transferi sağlayan teleks ağları,
·       POTS (Plain Old Telepnone Service) adıyla da bilinen ve PSTN (Public Switched Telephone Network -  Anahtarlamalı Telefon Ağı ) üzerinden sağlanan iki yönlü ses iletişimi için tasarlanan ağlar,
·       X.25 ve benzeri PSDN (Public Switched Data Networks ) paket anahtarlamalı veri ağları,
·       CATV (Community Antenna TV), kablolu televizyon ağları,
·       LAN (Local Area Networks ), yerel iletişim ağları 
            Yukarıda örnek verdiğimiz telekomunikasyon ağları ve varolan ihtiyaçlar gözönüne alındığında, bu altyapının yetersiz kalacağı açıktır. Özellikle gelecekte kullanılması düşünülen video-telefon, video-konferans, video-kütüphane ve benzeri servisleri düşünürsek, bu tür ihtiyaçları karşılayacak iletişim ağlarının servis türünden bağımsız, genişbantlı tek bir ağ olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
            Bu alandaki çalışmalar seksenli yılların başlarında başlatılmış ve ISDN (Integrated Switched Digital Networks) olarak adlandırılmıştır (Şu anda N-ISDN Narrowband ISDN olarak anılmaktadır). Bu ağların bant genişliğinin arttırılmasıyla hertürlü ses, veri, hareketli video ve yüksek çözünürlükte TV iletiminin entegre edilmesi sağlanmış ve gelişen yapı B-ISDN (Broadband ISDN) olarak adlandırılmıştır.
            B-ISDN yapısını olanaklı kılan faktörler, fiber-optik teknolojisinin gelişerek iletişim hatlarında geniş çapta kullanılır olması ve yarı iletken teknolojisinde sağlanan ilerlemeler olarak gösterilebilir. Böylelikle, yeni geliştirilen yapıda, iletim ortamının daha güvenilir olması ve hata kontrolunun ağ içinde yapılması gerekliliğinin ortadan kalkması ile daha etkin ve maliyeti düşük yeni bir aktarım biçimi kullanılabilmiştir. İşte bu yeni teknoloji ATM (Asynchronous Transfer Mode) olarak adlandırılmaktadır.
ITU-T (Eski adıyla CCITT) tarafından da yapılan araştırmalar sonucu 1988 yılında ATM’ in B-ISDN için en uygun aktarım protokolu oldugu belirlenmiştir.
            ITU-T tarafından B-ISDN yapısı ile verilmesi düşünülen hizmetler şöyle sıralanabilir:
·      HDTV(High Definition TV) Yüksek çözünürlüklü TV servisleri,
·      Videokonferans servisleri,
·      İstek üzerine video (Video on Demand) servisleri,
·      Karşılıklı iletişime dayalı (interaktif) servisler,
·      Mesaj servisleri,
·      Veri transfer servisleri.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder